-
Ve bunu garantilemek için ...
ولكي اتأكد من ذلك
-
Delili Schaefer'ın suçlanmasını garantilemek için mi koydun?
هل قمت بزرع الدليل لكي تتأكد من إدانة (سشافير)؟
-
Kasabanın güvenliğini garantilemek öncelikli konumuz olmalı.
ضمان سلام قريتنا هو أولويتنا الأولى
-
Bunu garantilemek ve sağlamak devletin görevidir.
من واجب الدولة توفير وضمان
-
Delili Schaefer'ın suçlanmasını garantilemek için mi koydun?
لماذا فعلت ذلك؟ هل قمت بزرع الدليل لكي تتأكد من إدانة (سشافير)؟
-
- Bölge yarışmasını garantilemek... ...yani senin çekilmeni istiyorum.
أريد أن اضمن انتصاري في المنافسة لذلك أريدكِ خارج المنافسة
-
Ve ben de yerimi garantilemek isterim.
وأريد ضمان موقعي
-
Hayır, ama vergilerinizin yükselmeyeceğini garantilemek öyle.
أؤكد لكَ أن ضرائبك لن تتأثر
-
Hayır, ama vergilerinizin yükselmeyeceğini garantilemek öyle.
.لـاـ ، أؤكد لك أن ضرائبك لن تُنفق علي ذلك
-
Kendini öldürtmeyi garantilemek için çok mu çabalıyorsun?
هل أنت تحاول , مثل , تحاول بجد لـ تتأكد من أن يقتلوك ؟