-
Bir şey dokumak istiyorum.
أُريــد أن أنـسُـج شـيـئـاً مـا
-
Ne dokumak istiyorsun?
تـُـنـسـجـيـن مـاذا ؟
-
Neden bunu dokumakla uğraşıyorsun?
بدلا من نسج هذا
-
Tezgâhı onarıp kumaşı dokumak istiyor.
إنـهـا تـُـريـد أن تـنـســج لـبـاسـاً مـن النـسـيـج
-
Kilosu 15 kuruştan, bez dokumak için kullanılıyor.
15 قرشًا للكيلو، ومن شعورهن يُصنع النسيج.
-
Şiirsel sihri dokumak. Şuna bir bakın.
حياكة سحر الكلام اسمعوا هذا
-
Gümrük ince eleyip sık dokumak istiyor.
الجمارك تريدُ أن تذهب إلى السفينة معَ تفتيشٍ تامٍ
-
Ama seksle ilgi şeyler ve silahıma dokumak yok.
لكن، بدون أمور جنسية أو لمس لسلاحي
-
Tabii ince eleyip sık dokumak gibi de görünür.
نعم، ويبدو انها نست ذلك ايضا
-
Burada inançları ince eleyip sık dokumak için bulunmuyoruz.
.لسنا هنا لخلط الدين بالعلم