Textbeispiele
  • Genişlemek. Genişlemek!
    ! تتوهج ! تتوهج
  • Genişlemek istiyorlardı.
    أرادو التوسع
  • Batıya doğru genişlemek.
    التوسع غربا
  • Ayrıca Clay'in genişlemek konusundaki hevesini de biliyoruz.
    ونعلم كيف شعور كلاي) حيال التوسع)
  • Şimdilik serbest, ama Kim üniversiteye gidince genişlemek istiyorsun.
    و لكنك تريدين التفرغ عندما تذهب كيم" للكليه"
  • Şimdilik serbest, ama Kim üniversiteye gidince genişlemek istiyorsun.
    انتِ تعملين مصممه تجاريه انه عمل مستقل الان و لكنك تريدين التفرغ عندما تذهب كيم" للكليه"
  • Büyüyen bir malvarlığı. Genişlemek için bir fırsatı da var.
    إنه أصل نامي هناك فرصة للتوسع
  • Genişlemek isteyen başka kiracıları var ve örnek teşkil etmesinden endişeli.
    لديها مستأجرين آخرين يرغبون في التوسع وهي قلقة مما حدث في السابق
  • Onu satın alır içine uydurma bir kilise kondururuz ve 'kilise genişlemek istiyor' deriz.
    حسناً لا تخبريني عنه فقط اذهبي وافعليه
  • Birkaç kuruş kazanmak, biraz genişlemek için kesin bir yol gibi göründüğüne eminim.
    سمعت أي مصيبة أوقعت نفسك بها لابد أنها تبدو مثل نار تأكل كل ما تراه