-
Stark'ı öfkelendirmek içindi.
كانت للعرض ليس إلا لأجعل (ستارك) غاضباً فحسب
-
Beni öfkelendirmek mi?
هذه بداية موفقة - أهذا سبب مجيئك إلى هنا، كي... تثير غضبي؟ -
-
İnsanları öfkelendirmek istemem.
و لا أود إغضاب الناس
-
- Onları öfkelendirmek için, bu onları aptallaştıracaktır.
لاغضابهم مما يجعلهم اغبياء
-
Onu öfkelendirmek... ...sizi yanıtlamamaktan daha korkutucu.
اخشى اننى اغضبه ولذلك لن اجاوبك
-
Gerçeği söyleyerek Tanrıyı öfkelendirmekten mi korkuyorsun? Hayır.
تخشين اغضاب الله بعدم قول الحقيقه
-
Klinikte çalışmamızın nedenini anladım. Cuddy'i öfkelendirmek için.
القيام بالتشخيص في العيادة كان منطقياً (لكي تغيظ (كادي
-
Gerçeği söyleyerek Tanrıyı öfkelendirmekten mi korkuyorsun?
اخشى اننى اغضبه ولذلك لن اجاوبك
-
- Amanın. Seni öfkelendirmek için ne yaptığına bağlı.
ذلك يعتمد على ما فعلت لتثير غضبك
-
Yani, benden hoşlandığın için değil Stronghold'u... ...öfkelendirmek için yapıyorsun.
لذا أنتِ لا تفعلين ذلك لأنّكِ فقط معجبة بي أو أيّ شئ (أنتٍ تفعلين ذلك لتزعجي (سترونج هولد - نعم -