-
Nahoş biridir.
إنه كريه
-
Nahoş duruyor.
إنه مقرف المنظر
-
Nahoş soru sorarsan, ahbap, nahoş cevaplar alabilirsin.
،أنت تسأل سؤالا مزعجا يا صديقي .ربما تحصل على إجابة مزعجة
-
Nahoş mu? Birlikteliğimizi "nahoş" diye mi bitireceksin?
ستتركين هذا كله لأنه كثير المشاعر؟
-
Bu nahoş bir durum.
ذلك غريب
-
Anlamadım? Nahoş ve barbarcaydı.
المعذرة؟ - لقد كان مقيت وبربري -
-
- Nahoş bir hatıram var!
كَانَ عِنْدي تجربة سيئة.
-
Nahoş, dağınıkbeyinli maymunlarla tanıştı.
خصوصاً من هذه القرود الغبية اتي لاتنفع لشيء
-
Nahoş bir belirsizlik var.
إنها نعتمة قليلاً
-
Bunu gerçekten nahoş buluyorum.
.اجد هذا كريه بعمق