-
Sıkışmak, hırs.
القيادة .. الطموح
-
- Sıkışmak mı?
علقت ؟
-
Hayatlarının düğümlerine sıkışmaktan bıktım.
أنا متعب من كوني عالق في تعقيدات حيواتهم
-
Karmaşık hayatlarına sıkışmaktan yoruldum.
أنا متعب من كوني عالق في تعقيدات حيواتهم
-
- Sıkışmak mı? Hayır. Ne?
علقت ؟
-
El sıkışmak gibi.
إنه كمصافحتكِ ليده
-
El sıkışmak için uzanamıyorum.
لا استطيع الوصول لك (لكي اصافحك أنا (جاليفر
-
Köşeye sıkışmak mı?
عندما يحشر؟
-
Hayatlarının düğümlerine sıkışmaktan bıktım.
سئمت من كوني عالقاً في تعقيدات حياتهم
-
El sıkışmak ister misiniz?
هل تريدين المصافحة؟