Textbeispiele
  • Kış için yemiş depolamak gibi.
    . مثل تخزين الجوز للشتاء
  • Yağ depolamak için, Günde 20 saat avlanabilirler.
    لتخزين الدهون قد تستغرق الدببة في الصيد 20 ساعة يوميا.
  • Buradaki sıcaklık, şarap depolamak için çok elverişli.
    إنه ذو درجة حرارة مثالية لـ تخزين الخمور
  • Teksas'dan içki ve silah depolamak için gelirler.
    انهم قادمون من تكساس انهم يعبرون الحدود للتزود باللأسلحة والمشروب
  • Şu sıralar gıda depolamakla meşgul olduğunu duydum.
    اخرس انا لست سمينه. 'سمعت بانك قد اكتسبت بعض الوزن .'
  • - "Alırsın!" ...ve kadınları formaldehit içinde depolamak.
    "وتخزين النساء في محلول الفورمالدهايد"
  • Dişiler, kış için besin depolamakla meşgul.
    الإناث مشغولةٌ ،بتكديس الطعام لفصل الشتاء
  • Serrat'ın mallarını bir yere depolamak zorundaydık.
    وجب علينا تخزين أغراض "سيرات" في مكان ما
  • Hayvanlar kış gelmeden önce besin depolamak için acele ederler.
    حيوانات تتسارع لتخزين المواد الغذائية قبل حلول الشتاء.
  • Hey, bak, biz sadece yiyeceği depolamak için bir yer arıyoruz.
    حسنا.. نحن بحاجة الي مكان لتخزين الطعام