Textbeispiele
  • Uyuşturucu çoğaltmak için.
    أنت ما زلت صيدلي حقاّ؟ تقطع المخدرات و تقوم بذلك
  • Buraya çoğaltmak için getirmiştim.
    حسناً , واحضرتها إلى هنا لأقوم بنسخها ... و بالطبع
  • Sonuçları doğrulatıp, çoğaltmak zorundayım.
    علي أن أتعرف عليها و أقارنها بالنتائج
  • Çoğaltmak mümkün değildir.
    قيمتها تزداد
  • Yatırmayacaklar. Virüsü çoğaltmak için kullanacaklar.
    لن يبقوها عندهم، سيستعملونها لإنتاج المزيد من الجرثوم
  • Payı çoğaltmak için, anlarsın ya.
    حصة أقل
  • Payı çoğaltmak için, anlarsın ya.
    الرئيس قال لي حين ينهي عمله يجب أن اقضي عليه
  • "Bizler gerçeği çoğaltmak için matbaacıyız."
    نحن نطبع, لتكن الحقيقه" "معروفة
  • O, düşmanlarını çoğaltmak için burada.
    "جاء لكي يتخلص من الأعداء لوحده"
  • Bir defa seslenmiştim. Şimdi bunu çoğaltmak istiyorum.
    كم كوردا موسيقيا تعرفين ؟