Textbeispiele
  • Ve dökülmek üzereler.
    وهذه القطرات على وشك أن تُهدَر
  • Kale kapınızın sıvaları dökülmek üzere.
    كل المدافع التي عند بوابة قلعتك الأمامية متداعية
  • West Street'e binadan kopan parçalar dökülmektedir.
    حطام يتهاوى من الأعلى
  • Bu çikolata dökülmek için acayip fazla.
    الكثير من الشوكولاته للصبّ
  • Üzerine dökülmek üzere olan hardal lekesinden başka nelerle uğraşıyorsun ?
    ماذا يحدث معك ، غير أن بقعة خردل على وشك أن تقع لك ؟
  • İşin doğrusu, şampanya tıpası açıldıktan hemen sonra dökülmektedir ama...
    من اجل الدقة الشامبانيا يجب صبها فورا بعد فتح الزجاجة
  • Bir şeyler ya paslanmış ya çürümüş ya dökülmüş ya da dökülmek üzere.
    شيء به صدأ أو شيء متآكل أو شيء منهار أو شيء على وشك الانهيار
  • Septum'daki bu açıklık... ...kullanılmış kanın, akciğerlere dökülmek yerine... ...tekrar damar sistemine akmasına, bu da bebeklerin morarmasına sebep oluyor.
    ...والثقب الموجود فى الحاجز الغشائىّ يسبب تدفقاً للدم المستهلك ...إلى داخل النظام الشريانىّ ،بدلاً من تدفقه خلال الرئتين .مُحوّلاً ذلك إلى مرض زرقة الأطفال
  • Septum'daki bu açıklık... ...kullanılmış kanın, akciğerlere dökülmek yerine... ...tekrar damar sistemine akmasına, bu da bebeklerin morarmasına sebep oluyor.
    ...والثقب الموجود فى الحاجز الغشائىّ يسبب تدفقاً للدم المستهلك ...إلى داخل النظام الشريانىّ ،بدلاً من تدفقه خلال الرئتين .مُحوّلاً ذلك إلى مرض زرقة الأطفال
  • Kelimeler ağzından dökülmek üzereydi... ...beni evinden atmadan önce... ...ağzından laf alabilmek için bir sürü fincan kahve içtim.
    كانت المعلومات على وشك أن تنفجر منها. بينما أنا أستزيد من أكواب القهوة محاولا الحصول على المعلومات قبل أن تطردني في النهاية من البيت