-
Karamsarlık, dünyanın tanık olamadığı bir karamsarlık yaşıyorlardı.
إستخفافاً بالأرواح لم يرى العالم مثله من قبل ، إستخفافاً بالحياة
-
Karamsarlığınla hiç uğraşamam, Sean.
(يمكنني العيش دون سلبيتك اليوم، (شون
-
Dostum, işte bu karamsarlıktır.
هذا هو الجانب المظلم يا صديقتي
-
İçimde biraz karamsarlık var.
اشعر بالقلق قليلا من الظلام
-
Almanya'da bir karamsarlık
ألمانيا كانت حزينة
-
Ne bu karamsarlık?
هلاّ كففت عن الإستهزاء؟
-
Süper yeteneklerim karamsarlığımı bastırdı.
مهارتى الخارقة سحقت تشاءومى للتو
-
Karamsarlığımızı bütün okula bulaştırmayalım.
ولا يجب أن تملأ المدرسة بيأسك
-
Neden bu kadar karamsarlık.
هلاّ تتحلي بالإيجابية قليلاً؟
-
Vavv, bütün bu karamsarlık neden?
واو , ما تلك كل السلبية