-
Çirkinliğe dönüştü.
وهو متحول
-
Çirkinliğimi gizliyor.
إنه يخفي قُبحي
-
Çirkinlikten çekiniyorsun.
انت تخافين القبح
-
"Lekeden ve çirkinlikten uzak."
خالى من البقع أو العيوب
-
Yaklaştığında çirkinliği görürsün.
ولكن من قريب، فإنّها مُزرية
-
Güzellik çirkinlik tarafından azdırılır.
يتغذى من اللطافة الجمال ، هناك احتكاك بينهما.
-
Çirkinliği midemi bulandırıyor!
إن قبحه يقرفنى
-
Çirkinlik böyle devam eder.
وهنا حيث تبدأ الوقاحة
-
Tanrı çirkinliği sevmez.
والله لايحب هذه الاشياء
-
Hayatımızda yeterince çirkinlik var.
فلدينا ما يكفينا من الهموم بحياتنا