-
- Tadı yavan.
- انه رقيق. - اجل.
-
Orası çok yavan. Tamam mı Yavan?
(حسن، ملهى(أوكي هذا الملهى غير جيد بالمرة
-
Tamam mı Yavan? Yavan'ı gay bar sanıyordum.
(ملهى (أوكي) هو ملهى (لايم كنت أظن أن حانة (لايم) حانة شواذ
-
Ne kadar da yavan!
كَمْ فظّ
-
Ama pek yavan bitti.
لكن ذلك كان ضعيف
-
Yavan ekmek, karın doyurmuyor.
الخبز لوحده لَيسَ مغذّيَ
-
Ne? Biraz yavan olmuş.
لعدم طلبك لـ رقصة الهالوين
-
Biraz yavan ama güçlü.
إنه بسيط جداً، ولكن قوي
-
Ne kadar da yavan!
يا لها من وقاحة ؟
-
Sıkıcı, yavan, tahmin edilebilir...
مضجر، ممل، و يمكن التنبوء به