-
Kuyruğumuza yapışmak üzere!
انه يدور حولنا
-
Bana yapışmak ister misin?
سأبقي عضوي بمكانه - ألا تريد أن تبقيه معي ؟ -
-
- Kuyruğumuza yapışmak üzere. - Onu gördüm.
وجدته, انه خلفنا ويتقدم بسرعة
-
Yapışmak değil. Yapıştım demek istemedim.
لست عالقاً... لم أقصد ذلك
-
İki eliyle boğazına yapışmak istermiş.
كان يود خنقه بيديه
-
Birbirlerine yapışmak waffle`ların yaptığı iyi birşeydir.
إهدأوا، أيّها القساوسة
-
Bazen içimden Tanrı'nın yakasına yapışmak geçiyor.
أحياناً أتمنى لو أنني لم أوسّخ يداي
-
Arabaya dayanmak ya da yapışmak yok.
لا ميلان على السيارة ، لا جلوس القرفصاء
-
-İyi misin delikanlı? -Yağ Çuvalı, yere yapışmak nasıldı?
هل أنت بخير أيها الشاب؟- لارداس كيف كانت رحلتك؟-
-
Ee, Musa... ..söyle, yere yapışmak nasıl bir duygu?
ما هو شعورك و أنت مضروب و مدفوع إلي الأرض ؟