-
Heybe! Hadi.
! الكيس ! هيا
-
Bunu heybene koy.
.ضع هذه في جرابك
-
Heybemden bir parça bez getir.
أحضر لى قطعة من القماش !من جُعْبتى
-
Su heybenizi taşırım. Geri dön.
.يمكنني أن أحمل عنكم كيس الماء - !عد للديار -
-
Kadın bir heybe taşıyordu, boğazından vurdu onu.
امرأه كانت تحمل لفافه أصابها في عنقها
-
-Bana biraz barut verin. Heybede bulabilirsiniz.
احضري لي بعض البارود من السرج
-
- Avcunuza bir miktar alın, gerisini heybeye bırakın.
ضعي قليلا منه في يدك اتركي الكيس هناك
-
Altın madalyon ha! Lucy, heybelerim nerede benim?
قلادة ذهبية أين حقائبي يا لوسي
-
Kadın bir heybe taşıyordu, boğazından vurdu onu.
امرأه كانت تحمل لفافه
-
Heybenizde arama emirleri ve faturaları bulduk.
،عثرنا على ملصقات للمطلوبين .وكتاب حسابات في حقيبة السرج خاصتك