-
Lüks butikler!
متجر ملابس ابسكيل؟
-
Butik için.
من أجل المحل
-
Pavilion'daki Shalini's butikte çalışıyorum.
أعمل في بوتيك شالينى
-
Bay Pinky... Butikten mi?
السّيد Pinky مِنْ دكانِ اللباسَ؟
-
Butik şarabı gibi.
مثل محل النبيذ
-
Ve de hediye butikler.
ومحلات الهدايا
-
Sand Dollar'daki, Madison butiği.
(محل (ماديسون) في (ساند دولار
-
- Yanına alacaklar. - Butikte çalışıyor.
.سيتفقان سوياً- .إنها تعملُ في محل ملابس-
-
- Butiğimi senin tasarlamanı isterim.
ارغب منك
-
Şimdi daha değişik bir butik.
الآن أصبح محلا مختلفا تماما