Textbeispiele
  • Kuzeye yabanıllarla savaşmaya geldiğimizi sanırdım.
    حسبت أننا جئنا لنحارب الهمج
  • Yükseklerdeki gök gürültüsü kadar yabanıl ve umursamazdım.
    بري و طائش مثل الاعصار علي الارض
  • İki boru yabanıllardır. Onlarla yalnız dövüşmüyorsun.
    نفختان تعني همج - لن نقاتل وحدنا -
  • Ben Yabanıl Sergisi'yim ama bana Pam diyebilirsin.
    ...و... - .(أنا (ميناجري)، لكن يمكنك أن تدعوني (بام -
  • Kızıl su, yabanıl ıstırap,... kötü tohum,... ve zararlı ot.
    الماء الأحمر، مشكلة غريبة البذرة المتعفنة الشرير
  • Aslında oranın yakınında yabanıl atların otlandığı bir arazi vardı.
    ... في الحقيقة، بالقرب من هناك .كان ثمّة حقلٌ ترعى فيه الجياد البرّيّة
  • Ama yabanıl dış gezegenler bu kadar aydınlanmamışlardı... ...ve Birlik'in kontrolünü kabul etmediler.
    كانت الكواكب الخارجية المتوحشة خارج هذا الإطار
  • Kokuyu mazur görün. Ren'in doğusundan gelen yabanıllar kendi boklarını pek seviyorlar.
    أعتذر لهذه الرائحة العطنة.. فالهمج من !شرق (الراين) يميلون للتغوط بمكانهم
  • Hallediyorum. ...içimde derinlerde yanan ve... ...yabanıl bir zalimlikle patlayan... ...ilk ve tek berraklık patlamasına inanırım.
    انفجار وضوح الفكر القديم مثل العالم الذي يحترق في اعماقي وينفجر بوحشية همجية
  • Hallediyorum. ...İçimde derinlerde yanan ve... ...yabanıl bir zalimlikle patlayan... ...ilk ve tek berraklık patlamasına inanırım.
    إنفجار من الصفاء... بمثل قِدم العالم الذي يحترق بداخلي ...ثم ينفجر بقسوه وحشيه