جَمَعَ {[َ جَمْعاً]}
Textbeispiele
  • Tahsil etmek istersem... ...onun için sakıncası yokmuş.
    ،وإن أردت أن أحصل عليه فذلك مناسب معه
  • Haven'a Dave'den borcunu tahsil etmek için gelmedin.
    لم تأتِ إلى "هايفن" لترد (دينك من (دايف
  • O adamlar vergiyi tahsil etmek için el koymuş olmalı!
    يبدو أن أولئك الرجال حجزوها لكي ندفع الضريبة!
  • Kaybımı tahsil etmek için ailesini öldürmediğime dua etsin.
    إنّه محظوظ لأنّني لم أرغم عائلته على دفع الخسائر
  • Bayan Salazar, buraya... ...Maliye adına, geciktirdiğiniz vergi... ...borcunu tahsil etmek için geldim.
    سيدة (سالازار) ، انا هنا نيابة عن دائرة الإيرادات الداخلية
  • -Olabilir. Bu sabah borcu tahsil etmek için bir adam geldi. Merak etme.
    ربما لقد جاء جامع الأموال هذا الصباح - لا تقلق بشأن هذا سأعالج الأمر -
  • Bir mağaza kredi kartına toplam... ...9,412 dolar 25 sentlik ödemediği borcunu tahsil etmek için.
    لتغطية البطاقات المعطلة بقيمة تسعة آلاف وأربعمائة و اثنا عشر وعملة معدنية
  • Gördüğünüz gibi tahsil etmekte geciktim biraz... ...ve şimdi telefonumun açılabilmesi için... ...buna ihtiyacım var... ...çünkü kadınımı aramalıyım.
    ...كما ترين، أنا في ضائقة مالية بسيطة و أحتاج لهذا الآن
  • Haliyle bankalar borçlarını tahsil etmek zorunda kaldı, borç alanlar ödeyebilmek için mallarını sattılar, ve sonuç olarak bir çok iflas, satış ve kargaşa meydana geldi.
    ولذلك، البنوك أُجبرتْ للإتِّصال في قروضِهم جَعْل مستلمونهم لبَيْع ملكيتِهم وهكذا لولب حالاتِ الإفلاس، Repossessions وإضطراب ظَهرا.