Textbeispiele
  • Başımı dolaştırmak istiyorum.
    أريد أن أسكر
  • Bunun adı "Köpeği dolaştırmak".
    "هذه الواحدة تدعو "مشية الكلب
  • Tanığı oda oda dolaştırmak zorundayız.
    سنأخذ الشاهد فى جولة على كل غرف المبنى
  • Ortalıkta zombi arkadaş dolaştırmak garip olmalı.
    لعلك شعرتي بالغرابه برفقة صديق حميم يشبه الحي الميت
  • Yanında medyum dolaştırmak senin fikrin miydi George?
    هل هذا الروحانى فكرتك يا جورج ؟ إخرج هؤلاء الناس من هنا
  • Bak, senin köpeğini dolaştırmak için insanları var.
    .لديهم أشخاص ليخرجوا مع كلبك
  • Ormana girdiğinizden beri, kendinizi ona dolaştırmakla meşguldünüz.
    لقد تشابكتم معها عند دخولكم للغابة
  • Bu sınıf içinde notları dolaştırmak için bir metod.
    إنها طريقة الطلاب لتبادل الرسائل في الفصل
  • Yani bir süpürgeyi çevrende dolaştırmak ne kadar zor olabilir ki?
    أعنى, ما مدى صعوبة أن تدفع مكنسة فى كل الأنحاء ؟
  • Jake de onun bir resmini yapıp sınıfta dolaştırmak istemiş.
    وقد قرر (جايك) أن يصنع لها صورة ويريها لأصدقائه