أمثلة
  • Ama onun meselesini böyle dışarı vurmak işin değil senin.
    لكن ليس عملك أن يطرد من عمله
  • Dışarı vurmak istediğinizi biliyorum, ama içinizde tutmanızı anlarım.
    أعلـم أنك تـريـد أن تـخـرج هذا النعيب لكننـي أقـدر أنك أبقيتـه بـداخـلـك
  • Karakterlerinizi dışarı vurmak için ciddi bir şekilde çalışmalısınız.
    لابد من العمل بجدية حتى يتسنى لكم تمثيل الأدوار
  • Ya sadece bizi vurmak için dışarı çıkarmaya çalışıyorlarsa?
    وماذا إن كانوا يريدون خروجنا ليطلقوا النار علينا
  • Ya sadece bizi vurmak için dışarı çıkarmak istiyorlarsa? Bizi öldürebilirlerdi, milyonlarca kere, Kev.
    وماذا إن كانوا يريدون خروجنا ليطلقوا النار علينا