أمثلة
  • Klasik elektrostatik fizik işte.
    فيزياء نمطية كهربائية
  • Elektrostatik bir jeneratör kuruyoruz.
    نقوم بنصب مولد كهرباء ساكنة
  • Atmosferdeki elektrostatik dalgalanmalar... Şaşırmadım.
    تقلبات الكهرباء الساكنة في الجو لست متفاجئًا
  • Hayaletlerin gerçekleştirilmesi elektrostatik yüklere bağlıdır.
    تجسد الشبح يعتمد على شحنات الكهرباء الساكنة
  • - Pek çok elektrostatik parazit alıyorum. - Ben de.
    أتلقى العديد من الاشارات الكهربائية - وأنا أيضاً -
  • Ama elektrostatik olarak bot izi almayı başardım.
    على كلٍ، إستطعت .أن أرفع بصمة حذاء منها
  • Tüh, keşke elektrostatik fizik alanında bir uzman olsaydım.
    أنا فقط خبيرة في الفيزياء الشائعة
  • Bu alet havadaki elektrostatik ve elektromanyetik enerjiyi gösteriyor.
    وما يفعله هو تسجيل التشوش الكهربائي والمجالات الكهرومغناطيسية في الهواء
  • Elektrostatik yükle yüklü maskara onu tam zamanında serbest bırakmaya ayarlandı.
    عصا الماسكرا الكهربية المعدة مسبقاً لتطلق الكمية المناسبة كل مرة
  • Eğer biraz protein sentezi... ...ve elektrostatik yükleme yaparsam... ...karışımı uzun süre korumuş olur...
    قليل من عارض البروتين و شحنة كهروستاتيكية ستحافظ على التركيبة