Textbeispiele

• Hatta tabloid gazeteler bile mesafeli davranırdı.
  حتى الصحف الصفراء لم تقرب الموضوع
• Amcam, Londra tabloid'de* siyasi konularda yazılar yazardı.
  مظهرها رائع ولها قابلية عظيمة في شرب الكحول
• Ama diğer yandan sen, yürüyen bir tabloidsin.
  .أما أنت بالمقابل، كتاب مفتوح
• Biz tabloid şovuyuz. Zorlu şeyler için bizi izliyorlar.
  نحن معرض صحيفة شعبية يهدفون إلي العنف
• Price, on şirketiyle beraber tabloidini iki kızına miras bıraktı.
  برايس) ترك ممتلكاته، عشر شركات) بما في ذلك صحيفة التابلويد، إلى ابنتيه
• Mükemmel biyografiler yazarak ün kazandın... ...ama şimdi tabloid gazetelere dedikodular yazıyorsun.
  لقد جعلتِ لكتابة اللمحات الذاتية ...سمعة طيبة .والآن تكتبين ثرثارات شديدة الإيجاز
• Marka tasarımları sever ve çok fazla... ...eğlendiği için genellikle tabloid gazetelerin manşetlerindedir.
  ،تحبّ شراء أرقى المصنّفات .ولديها ميل مُفرط للحفلات
• Marka tasarımları sever ve çok fazla... ...eğlendiği için genellikle tabloid gazetelerin manşetlerindedir.
  المصنّفات أرقى شراء ،تحبّ للحفلات مُفرط ميل .ولديها
• Karakteri değil ilkeleri olan bir parti olduğumuzu... ...ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği böyle bir zamanda... ...ülkeyi rayına oturtacak gerçek unsurlara konsantre olduğumuzu... ...ve tabloid sansasyon hevesinden uzak durduğumuzu anlatan bir basın açıklaması yapılsın.
  بيان صحفي لنا يقول كانت حفلة سياسية ليست شخصية التركيز على القضايا الحقيقية لــ للعودة بهذه البلاد للتقدم في الوقت الاقتصادي الشاق