İlgili Sonuçlar

• ağaçlandırmak
  أشجار
  daha fazlası ...
• ağaçlık (adj.)
  كثير الأشجار
  daha fazlası ...
• ağaçlık (adj.)
  ملتف الأشجار
  daha fazlası ...
• meyvelik (n.)
  أشجار البستان
  daha fazlası ...
• meyveli ağaçlar
  أشجار مثمرة
  daha fazlası ...
• karaağaç (n.)
  جنس من الأشجار النفضية
  daha fazlası ...
• anayol
  طَرِيق أم
  daha fazlası ...
• sokak (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• cadde (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• yordam
  طَرِيقٌ {ج طُرُقٌ}
  daha fazlası ...
• rota (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• patika (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• çığır
  طَريِق
  daha fazlası ...
• hak yolu
  طَرِيقٌ الحق
  daha fazlası ...
• ray (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• kulvar (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• iz (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• gidişat (n.)
  طريق
  daha fazlası ...
• güzergah
  في الطَّرِيق
  daha fazlası ...
• yol (n.)
  طريق {ج طُرُق}
  daha fazlası ...
• dörtyol (n.)
  طريق ذو ار بع مفارق
  daha fazlası ...
• kaldırım (n.)
  بلاط الطريق
  daha fazlası ...
• kaldırım (n.)
  قارعة الطريق
  daha fazlası ...
• öncü (n.)
  ممهد الطريق
  daha fazlası ...
• bloknot (n.)
  قاطع طريق
  daha fazlası ...
• ziraat yolu
  طريق زراعي
  daha fazlası ...
• otoban
  طَرِيقٌ عَام
  daha fazlası ...
• çatal (n.)
  مفرق طريق
  daha fazlası ...
• yarı yolda
  في مُنْتَصِفِ الطّرِيق
  daha fazlası ...
• anayol
  طَرِيق سَرِيع
  daha fazlası ...

örneklerde

• Arabayı bırakır yaya devam ederiz. Bahçede ağaçlar var.
  سنتخلص من السيارة ونترجل الطريق المسار بين الأشجار يأخذنا إلى داخل الحديقة
• Çok acelesi vardı, bektaşi üzümlerinin arasından geçen kestirmeyi kullandı.
  لقد كانت في عجلة من أمرها و أخذت طريق ،مختصراً ما بين أشجار عنب الثعلب
• Böylece tepeye çıktılar, ağaçları geçtiler, ve tam da büyükanne Annie, Ruthie'ye ne yakalayacağını soracakken...
  وذهبت إلى أعلى التل الطريق المنخفضة التي بين الأشجار وفي اللحظة التي أرادت الجدة أني أن تخبر روثي عن، ما هو الشيئ التي تريد إمساكه