-
Doğru yere ... tutmak gerekirdi.
يجب يشير فى الإتجاه المناسب
-
Bir yerde tutmak için çok hızlı.
إنه أسرع من أن نستطيع الإمساك به
-
Seni yerinde tutmak için... ...sana yetki verdi.
فأنتَ لا تختلفُ عنّا في شيء لقد أعطاكَ الصلاحية كي يبقيكَ في مكانك
-
Seni ait olduğun yerde tutmak için tasarlandı.
.صُمّمَتْ لإبقائكِ حيث تنتمين
-
Onu izole, ama rahat, bir yerde tutmak,
ونبقيه في مكان منعزل لكن مريح
-
- Bana bir yer tutuver. - Hayır, yer tutmak istemiyorum.
احجزي لي مقعداً - لا أريد أن أحجز مقاعد -
-
Bu uçakları yerde tutmak bana... günde 5,271$'a mal oluyor!
أنفقت 5,271,8 دولار لإبقاء تلك الطائرات على الأرض
-
Onu yerinde tutmak çok zor. Yürüyüşe çıkartabilir miyim?
من الصعب ان نحبسها هنا هل يمكننى ان اخرج معها للتمشية؟
-
Sizi yerinizde tutmak için güvenlik çiti teslimatı yapıyoruz.
نحن نسلم سياج لنمنع النساء فى مكانك .
-
Neden çapraz filtreyi yerinde tutmak için... ...PVC yerine bunu kullanmıyorsun?
لما لا تستخدم هذه بدلا من البلاستيكة لجعل قطع فلتر التحويل في مكانه؟