örneklerde
  • Mesela bana “kabak kafalı” diyor.
    "أنا "رأس القرع
  • Kabak kafalı herif maymunu öldürdü.
    ذلك الأصلع الغبيّ قتل قردنا
  • Ve kabak kafalı bir budalanın onu benden almasına izin vermeyeceğim.
    و لن أسمح لشحاذ أحمق مثلك أن يخطفها مني
  • Kabak kafalıyla birlikte ikili buluşmamız var-- eğlence bir seçenek olamaz.
    أنا ذاهب في موعد مزدوج مع رأس اليقطينة المتعة ليست خياراً
  • Dokuz ay sonra kukumdan kabak kafalı bir Eriksen bebeği çıkaracağım.
    خلال تسعة اشهر سأدفع طفل ايريكسون ذي رأس بحجم اليقطينة من داخلي
  • Kendi oğlumun düğününde niçin kabak kafalı üvey çocuk gibi hissediyorum?
    هل تعلمين، اني لا أعرف لماذا أشعر كربيب أصلع في حفل زفاف ابني
  • Miami'ye git, bir Cadillac al, bir de kendine şu kabak kafalı havuz oğlanlarından bul.
    اشترى كاديلاك وصادقى واحد من الشباب الصلع هناك
  • Tabii, o kabak kafalı çam yarmasıyla dolanıyordunuz orada. Sol yanağında yarası var, serçe parmağı da yok.
    كنت تتحدث مع ذلك الرجل الضخم ذو الندبة في وجنته اليسري