örneklerde
  • Bu benim Steinbeck'in düzyazı tarzına olan coşkunluğumdan.
    ربما حماسي الـمُعدي لنـثر (ستينباك) و ستايله
  • Ruhlar dans ediyor, Coşkunlukla üstesinden gel.
    الارواح ترقص فيه غلبتها النشوة
  • Ruhlar dans ediyor, Coşkunlukla üstesinden gel.
    الارواح ترقص غلبتها النشوة
  • Ruhlar dans ediyor, coşkunlukla üstesinden gel.
    الارواح ترقص فيه غلبتها النشوة
  • Bunlar olduktan sonra, Anonymous içindeki ortak ruh hali coşkunluktu.
    بعد حصولِ هذا , بالرغمِ من أنّهُ قد تمّت ,المشاركة بواسطةِ عددٍ قليلٍ من الناس
  • Tekrar setlere döndüğü için ölçüsüz bir coşkunluk içinde.
    أنه سعيد جدا لأنه عاد للأستوديو
  • Bizim ihtiyar nasıl? Tekrar setlere döndüğü için ölçüsüz bir coşkunluk içinde.
    وكيفَ حال زوجكِ العجوز؟ - .إنَّهُ سعيد جداً بعودتهُ إلى موقع التصوير -