-
- Baygınlık?
تشعر بتعتيم- لا تعتيم-
-
Baygınlık geçirdim.
فقدت الوعي
-
Yorgunluk, baygınlıklar.
الدوار ، الاغماءات
-
Dünyalarından yeterince baygınlık geldi.
أنا أعرف عن عالمهم بدرجة كافية .
-
Baş ağrısı, baygınlık? Ne?
هل كان لديه اي مرض مزمن؟ صداع؟ نوبات إغماء؟
-
- İyiyim. - Baygınlık geçirdiğini söylediler.
- .أنا بخير - .يقولون أنك فقدتي الوعي
-
Bir çeşit baygınlık geçiriyorsun.
هل يٌمكنك تمريرها ؟
-
Düşündükçe baygınlık geçiresim geliyor!
عن أرملة تظهر علناً في حفل اجتماعي
-
Sanırım baygınlık geçirdi.
أعتقد أنه أغميَ عليه
-
Baş ağrıları, baygınlıklar.
الصداع.. الاغماء