-
Onlar basiretsiz kişiler.
ماذا سترد على هؤلاء الناس؟ - أنهم أصحاب بصيرة ضعيفة -
-
Çünkü o basiretsizin teki.
لأنه فاشل
-
Basiretsiz erkek müsveddeleri!
!يطلق عليه الأغتصاب !و ليس لديكم أي شجاعة
-
Bence şişko bir basiretsiz Bob.
(أنا أقول فاشل سمين يا (بوب
-
"Basiretsiz." John, birlikte terasa çıkıp...
إنهم قصيروا النظر
-
Marie haklı. Biraz basiretsiz davrandım.
ماري) على صواب، لم يكن) .تصرفي صائباً
-
Basiretsiz ortakları sevmem, malını kendin bul.
أعثر عليه بنفسك
-
Basiretsiz bir sülaleden geliyoruz. Senin suçun yok.
,نحن ضمن طابور طويل من الفاشلين هذا ليس خطؤك
-
Eğer Kongre'nin bu kadar basiretsiz davranmamasını sağlayabilseydik.
نريد ألا يكون مجلس الشيوخ قصير النظر
-
David Lee'yi başından atmak basiretsizce bir davranış.
طرح " ديفد لي " من المركب كان قصر نظر