-
Kremi üzerine saçmak için.
أتدرى،أنشرة حولنا
-
Onu saçmaktan korkmam.
و انا لا امانع في دفع المال
-
Bazen tohumlarını saçmak için geliyorlardı.
ثم بدات حياة الضياع
-
Biraz neşe saçmak hoşuma gidiyor.
أحب نشر القليل من السعادة
-
Bir de kartvizit saçmak için.
.وتوزيع بطاقات عملهم
-
Susmak ve etrafa para saçmak.
الصمت وإعطاء المال
-
Kimse bu saçmağı yapmıyor. 2012 yılındayız.
.لا أحدَ يقومُ بهذهِ السخافات , أنها 2012
-
Umarım etrafa saçmak için bolca sevimlilik depolamıştır.
لنأمل أنه أحضر الكثير من تمائم السمر المرقمة
-
İçkiye ve fahişelere para saçmaktan Pazartesiye meteliksiz kalıyorsun.
و يفلسوا يوم الاثنين ، يتخلصوا من كل النقود
-
Erkekler doğaları gereği, tohumlarını saçmak için bereketli genç kadınlara yönelirler.
الرجال بطبيعتهم ينجذبوا للنساء الصغيرات اللائي يمكن البدء معهم من جديد