arabdict Dictionary | felaketli - Çeviri bilgisi, örnekler, Eşanlamlılar, bildirimler

  • arabdict Dictionary & Translator Türkçe Arapça arabdict

Arapça Türkçe

  • sözlük seç
  • Almanca - Arapça
  • İngilizce - Arapça
  • Fransızca - Arapça
  • İspanyolca - Arapça
  • İtalyanca - Arapça
  • Türkçe - Arapça
  • Arapça - Arapça
dil seç
    dil seç
        • Kelime ekle
        • Soru & Cevap

        arabdict Dictionary & Translator

        • Kelime ekle
        • Soru & Cevap
        • Favoriten
        • Sözcük Çalışması
        • İrtibat
        • Onur Listesi
        • Tarih
        • istek listesi

        New: txt translation in different dialects: like Syrian and Iraqi Arabic etc. ... , text check and correction, ask GPT questions. Check it out!

        Dictionary Çevir correct Ask


          felaketli
          كارث

          Eşanlamlılar | örneklerde | Eşanlamlılar

          örneklerde
          • Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı .
            « فأخذتهم الصيحة » صيحة جبريل « مشرقين » وقت شروق الشمس .
          • Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı .
            يقسم الخالق بمن يشاء وبما يشاء ، أما المخلوق فلا يجوز له القسم إلا بالله ، وقد أقسم الله تعالى بحياة محمد صلى الله عليه وسلم تشريفًا له . إن قوم لوط في غفلة شديدة يترددون ويتمادون ، حتى حلَّتْ بهم صاعقة العذاب وقت شروق الشمس .
          • Üzerlerine bir çeşit yağmur yağdırdık ; uyarılanların yağmuru ne felaketli bir yağmurdur .
            « وأمطرنا عليهم مطرا » حجارة من جملة الإهلاك « فساء مطر المنذرين » مطرهم .
          • Üzerlerine bir çeşit yağmur yağdırdık ; uyarılanların yağmuru ne felaketli bir yağmurdur .
            ثم أهلكنا مَن عداهم من الكفرة أشدَّ إهلاك ، وأنزلنا عليهم حجارة من السماء كالمطر أهلكتهم ، فقَبُحَ مطرُ من أنذرهم رسلهم ولم يستجيبوا لهم ؛ فقد أُنزل بهم أشدُّ أنواع الهلاك والتدمير .
          • Onlar , sadece kendilerinden önce gelip geçmiş milletlerin başlarına gelen felaketli günler gibi bir gün gözlüyorlar değil mi ? De ki : “ Gözleyin , ben de sizinle beraber bekliyorum . ”
            « فهل » فما « ينتظرون » بتكذيبك « إلا مثل أيام الذين خلوا من قبلهم » من الأمم أي مثل وقائعهم من العذاب « قل فانتظروا » ذلك « إني معكم من المنتظرين » .
          • Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez . Bunlar , kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlarlardır ; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hakketmişlerdir
            « وذر » أترك « الذين اتخذوا دينهم » الذي كلفوه « لعبا ولهوا » باستهزائهم به « وغرتهم الحياة الدنيا » فلا تتعرض لهم وهذا قبل الأمر بالقتال « وذكِّر » عظ « به » بالقرآن الناس لـ « أن » لا « تُبسل نفس » تسلم إلى الهلاك « بما كسبت » عملت « ليس لها من دون الله » أي غيره « ولي » ناصر « ولا شفيع » يمنع عنها العذاب « وإن تعدل كل عدل » تفد كل فداء « لا يؤخذ منها » ما تفدي به « أولئك الذين أبسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم » ماء بالغ نهاية الحرارة « وعذاب أليم » مؤلم « بما كانوا يكفرون » بكفرهم .
          • Onlar , sadece kendilerinden önce gelip geçmiş milletlerin başlarına gelen felaketli günler gibi bir gün gözlüyorlar değil mi ? De ki : “ Gözleyin , ben de sizinle beraber bekliyorum . ”
            فهل ينتظر هؤلاء إلا يومًا يعاينون فيه عذاب الله مثل أيام أسلافهم المكذبين الذين مَضَوا قبلهم ؟ قل لهم -أيها الرسول- : فانتظروا عقاب الله إني معكم من المنتظرين عقابكم .
          • Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez . Bunlar , kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlarlardır ; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hakketmişlerdir
            واترك -أيها الرسول- هؤلاء المشركين الذين جعلوا دين الإسلام لعبًا ولهوًا ؛ مستهزئين بآيات الله تعالى ، وغرَّتهم الحياة الدنيا بزينتها ، وذكّر بالقرآن هؤلاء المشركين وغيرهم ؛ كي لا ترتهن نفس بذنوبها وكفرها بربها ، ليس لها غير الله ناصر ينصرها ، فينقذها من عذابه ، ولا شافع يشفع لها عنده ، وإن تَفْتَدِ بأي فداء لا يُقْبَل منها . أولئك الذين ارتُهِنوا بذنوبهم ، لهم في النار شراب شديد الحرارة وعذاب موجع ؛ بسبب كفرهم بالله تعالى ورسوله محمَّد صلى الله عليه وسلم وبدين الإسلام .
          • O ' nun çağrısına uymayanlar ise , yeryüzündekilerin hepsine ve bir o kadarına sahip olsalar dahi kurtulmak için hepsini fidye olarak vermeye hazır olacaklardır . Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir ve yerleri cehennemdir ; ne de felaketli bir konaktır o !
            « للذين استجابوا لربهم » أجابوه بالطاعة « الحسنى » الجنة « والذين لم يستجيبوا له » وهم الكافر « لو أن لهم ما في الأرض جميعا ومثله معه لافتدوْا به » من العذاب « أولئك لهم سوء الحساب » وهو المؤاخذة بكل ما علموه لا يغفر منه شيء « ومأواهم جهنم وبئس المهاد » الفراش هي .
          • O ' nun çağrısına uymayanlar ise , yeryüzündekilerin hepsine ve bir o kadarına sahip olsalar dahi kurtulmak için hepsini fidye olarak vermeye hazır olacaklardır . Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir ve yerleri cehennemdir ; ne de felaketli bir konaktır o !
            للمؤمنين الذين أطاعوا الله ورسوله الجنة ، والذين لم يطيعوا وكفروا به لهم النار ، ولو كانوا يملكون كل ما في الأرض وضِعْفه معه لبذلوه فداء لأنفسهم من عذاب الله يوم القيامة ، ولن يُتَقبل منهم ، أولئك يحاسَبون على كل ما أسلفوه من عمل سيِّئ ، ومسكنهم ومقامهم جهنم تكون لهم فراشًا ، وبئس الفراش الذي مهدوه لأنفسهم .
          support arabdict
          Sözlükler ve sözlükleri
          • Almanca
          • İngilizce
          • Fransızca
          • İspanyolca
          • İtalyanca
          Soru & Cevap
          • Sorular Almanca
          • Sorular İngilizce
          • Sorular Fransızca
          • Sorular İtalyanca
          • Sorular İspanyolca
          Links & Partner
          • arabdict Android
          • arabdict Apple
          • Onur Listesi
          • Videos
          Follow arabdict
          • İrtibat
          • Hakkımızda

          Telif hakkı © 2008 – 2025

          • dil seç
            • Deutsch
            • English
            • Français
            • Español
            • Italiano
            • عربي
          • Bas
          • Terms of use
          • data privacy

          Üye ol / Giriş yap


          Kelime ekle