New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
- Kurt büfesi. - Kovayı tepmek.أن تركل الصندوق أن تشترى المزرعة
-
Bu fırsatı da tepmek istemedik.ونحن فقط لم نشأ أن نفوّت هذه الفرصة
-
Tanrım, büyük bir fırsatı tepmek üzeresin.يا إلهى, انا على وشك أن اضيع الفرصة
-
Böyle bir fırsatı tepmek isteyeceğini pek sanmıyorum.أنا اعتقد انك لن تترك مثل هذه الفرصة تفلت من يديك
-
Sadece ayağıma kadar gelen bir fırsatı tepmek istemedim. Fırsat mı?لم استطع تفويت هذه الفرصة - فرصة ؟ -
-
Ama işleri yoluna koyma fırsatımızı da tepmek istemiyorum.أنا فقط لا أريد أن أفوت فرصة أن نصفى كافة ما بيننا من أمور
-
Bayan Cavanaugh, plânınız bugün sadece geri tepmekle kalmadı.آنسة "كافانو" ان نقول ان خطتك أرتدت عليكِ اليوم انه إبخاس بحقكِ
-
Hem de nasıl! İşte bak! Bir şansı daha tepmek istemiyorum.نهاية فاشلة- لا أريد أن أترك كل شيء مرة أخرى
-
Ama işleri yoluna koyma fırsatımızı da tepmek istemiyorum. Ne biliyorsun?أنا فقط لا أريد أن أفوت فرصة أن نصفى كافة ما بيننا من أمور
-
Hastaneye gitmek için de uzun bir yol... ...tepmek gerekiyordu.وكنا بعيدين جدا عن المستشفى وكانت محدودة الإمكانات