New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
صَاتَ {[ُ صَوْتًا]}
örneklerde
-
Ses çıkarmak, konuşmak yok.لا صوت , ولا كلمة
-
- Bu sesi çıkarmak zorunda mı?هل الصوت طبيعي ؟
-
- Bu sesi çıkarmak zorunda mı?هل من المفترض ان تصدر هذا الصوت؟ نعم
-
- Bu sesi çıkarmak zorunda mı?هل... هل من المفترض أن تصدر هذا الصوت؟
-
- O sesi çıkarmak zorunda mı?.إنه يأكل فحسب
-
Seslerini çıkarmak istediğim bir görüntü.إنّه فيديو أحاول سحب الصوت منه
-
Çok çok tiz sesler çıkarmak yok.لا، للعرق الغزير
-
Daisy, o sesi çıkarmaktan vazgeçmelisin artık.دايزي)، عليك التوقف عن ذلك الصراخ)
-
Kural bir, az önceki sesleri çıkarmak yok.القاعدة الأولي ، لا إزعاج
-
Kedi sesi çıkarmaktan yorulmadım mı sanıyorsunuz?ألا تظن أنني جربتُ تقليد صوت القطة ؟