New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
Bana eziyet etmek için.لقد كانت تفعل هذا دائماً .عندما كنا أطفال
-
Bana eziyet etmek istiyor.إنه يحاوي إغرائي
-
Victor Stone'a eziyet etmek gibi arzum yok.."ليس لي رغبة في مضايقة رفات "فيكتور
-
- Maskota eziyet etmek âdettendir. - Beni rahat bırakın.نعذب جالب حظ الفريق دائماً هذا تقليد - دعوني وشأني -
-
İnsanlara eziyet etmek dışında ne yaparsın?لذا، الذي ما عدا ذلك يَعمَلُ أنت تَعمَلُ يُعذّبُ الناسُ إضافةً إلى؟
-
İnsanlara eziyet etmek dışında ne yaparsın?إذن، ماذا تفعلين ما عدا تعذيب الناس؟
-
'Altı.Komutası altındakilere kötü davranmak ve eziyet etmek'سادساً: القسوة وإساءة معاملة السجناء تحت قيادته
-
Çünkü bana eziyet etmekten müthiş zevk alıyorsun.كيف لك أن تعرف ؟ لأنكِ تستمتعين بتعذيبي كثيراً
-
Polisin amacı size eziyet etmek değildir.ألا يتم اضطهادك من الشرطة؟
-
Hayvanlara eziyet etmek istesem tıp laboratuarına giderim.لو أردت أن أعذب الحيوانات لذهبت لمختبر أمريكي