New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
Andolsun birbiri ardinca gönderilenlere,والمرسلات عرفا
-
- Kıpırdama! - Ardiye odayı kontrol et.! لا تتحرّك - تفقّد الغرفة الخلفية -
-
Bayan Scarlett. Ardiye dolabında. Radyoyla birlikte.الآنسة سكارلت. في دولاب المكنسة مع الراديو
-
Ardiye ve nakliye için ruhsatımız var.الشهادة، الخزن والنقل.
-
Uzaklastirilirlar. Onlara ardi arkasi kesilmez bir azab vardir.دحورا ولهم عذاب واصب
-
Hayir hayir, yer birbiri ardinca sarsilip dümdüz oldugu zaman,كلا إذا دكت الأرض دكّا دكّا
-
Ibret almak veya sükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardinca getiren O'dur.وهو الذي جعل الليل والنهار خلفة لمن أراد أن يذكر أو أراد شكورا
-
Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir.ولقد وصلنا لهم القول لعلهم يتذكرون
-
Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardinca git. Muhakkak ki Allah ne yaparsaniz haberdardir.واتبع ما يوحى إليك من ربك إن الله كان بما تعملون خبيرا
-
Haydi ama Robert, cuma geceleri ardiye biriminden... ...daha iyi bir yerin olduğunu mu söyleyeceksin?هيا , (روبرت) لا تخبرني إنه لديك مكان أفضل تكون فيه ليلة الجمعة أفضل من مكان التخزين