New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
İsteklilik gibi, şehvetlilik gibi... seks gibi...مثل المرح و الشهوة و الجنس و الطعام
-
Tiksinme duygumla harmanlanmış... ...bir isteklilik hali içindeyim..هُناك نوع من الحزن المختلط مع تقززي
-
Bunca ağır eleştiriden sonra, onlara katılmaktaki bu isteklilik neden?لما تعتليك هذه الهمة الآن للانضمام إليهم بعد هذا النقد القاسي الـّذي وجهته لهم لهذه المدّة الطويلة ؟
-
Eğer söz konusu olan şey olimpiyatlar olmuş olsaydı... ...herkes onun bu istekliliğine bir anlam verebilirdi.،لو كانت هذهِ الألعاب الأوليمبية .. فما كان أحد سائل رغبتها .لبقائها باللـّعبة
-
De Klerk'in Ulusal Parti kanadına yakın durması... ...değişime olan istekliliği konusunda bazılarının aklında soru işaretleri bıraktı."موقف السيد "دي كليرك ... إلى التعديل في الحزب الوطني أذن لبعض المراقبين . لمناقشة شهيته للتغيير
-
Sen ve patronun, buradaki... ...birkaç yetenekli çalışanın istekliliğine ve keyifle... ...işbirliği yapmalarına bel bağlamış durumdasınız.أنتي ورئيسك تحت إرادة تعاون مُبهج من بعض الموظفين المهاريين
-
Kokuyu aldın mı? Deri gibi kokuyor, ve Teddy Roosevelt ve isteklilik.أتشمين هذا؟ ، وأنها مثل رائحة الجلد و (تيدي روزفلت) ورائحة الأسى
-
Kalplerimizden gümbürtülü bir şekilde hepimizin... ...üzerine gelen bir isteklilik dalgası vardı.*.رغبات من السعادة تتدفق مِنا*
-
Ordunun durumu... .. depolar, barut mahfazası, oradaki top sayısı, askerlerin istekliliği hakkında.حالة الجيش المخازن , البارود المدافع جاهزية الرجال
-
Zeytin dalı uzatma konusundaki istekliliğine hayran kalmamın yanında... ...söylemeliyim ki bu hoş karşılanmayabilir.أنا معجب برغبتك فى عقد معاهدة سلام ولكن يجب أن أحذرك أنهم من الممكن ألا يرحبوا بها