New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
Savaş! Kahrolsun despotluk!!الـحرب! لا للأستـبداد
-
Rahat olun, despotluk yapmaya gelmedim.اهدآ، لم آتِ لجلدكما لتعملا
-
Despotluk yolundaki ilk adımdır, arkadaşlar..إنها الخطوة الأولى نحو الطغيان، يا أصدقائي
-
Bu despotluk bugün bitiyor, McKinley..هذا الطغيان سينتهي كلهم اليوم ميكنلي
-
Adil insanın yolu... ...bencillerin cürümleri, kötü adamların... ...despotluğu ile bezenmiştir.... طريق الإنسان المُستقيم" ،مُحاصر من جميع الجهات ... بظُلم الأنانية واستبداد الرجال الأشرار
-
Adalete giden yol bencillerin cürümleri... ...kötü adamların... ...despotluğu ile bezenmiştir.طريق الإنسان المُستقيم" ... مُحاصر من جميع الجهات ... بظُلم الأنانية واستبداد الرجال الأشرار
-
En iyisi onu despotluk etmeye heveslenmekle suçlamak olur.في هذا الوقت سوف نتهمه بالتأثير على الرأي العام
-
Adalete giden yol... ...bencillerin cürümleri... ...ve kötü adamların despotluğu ile bezenmiştir.طريق الإنسان المُستقيم" ... مُحاصر من جميع الجِهات ...بظُلم الأنانيّة واستبداد الرجال الأشرار
-
Hiçbirimiz vatandaşlık görevlerimizi unutmadığımız sürece... ...kimse despotluktan ırak özgürlüğümüzü ve gücümüzü elimizden alamaz.نحن أقوياء وأحرار من الإستبداد طالما كل واحد منا يتذكر هو أو هي بواجبه..كمواطنين
-
Bu propaganda kendi dışındaki tüm sosyal sistemleri... ..."despotluğa" giden bir yol olarak görür.والتي هي نتاج سنين من الدعاية والتي ترى أي نظام إجتماعي مختلف