örneklerde
  • Böbrek yetersizliği.
    عدا أن بهذا الكون الأثر يتبع السبب
  • Sevebilme yetersizliği.
    وهو عدم القدرة عن الحب
  • "Yetersizlik" demek.
    "عدم القدرة"
  • "Delil yetersizliğinden."
    بسبب نقص الأدلّة
  • Fiziksel yetersizlik.
    الفيزياء لم تكن محسوبة
  • Yetersizlik hissini.
    أن تشعري بالعجز
  • Delil yetersizliğinden.
    .لعدم كفاية الأدلة
  • İlgi yetersizliği yüzünden değil, kaynak yetersizliği yüzünden.
    بسبب نقص المال ، وليس عدم الإهتمام
  • Ya da yetersizlikten kovulacağım.
    إنها أغلظ من لهجة (أحمد)تاجر السِجاد
  • Yetersizlik hissi, beni kurutuyor.
    لقد كان مجرد طفل