örneklerde
  • Alışılmışlar hakkında
    وأنا لَنْ أَتكلّمَ
  • Alışılmış şekil.
    شكل المعتاد.
  • İşinin alışılmış yöntemleri, müfettiş.
    الأداة التقليدية لحرفتك ، أيها المفتش
  • Alışılmış şeyler var.
    .حسنا،هناك الأشياء العادية
  • Her buluşmamızda alışılmış şeyler.
    .في كل مرة آتي بها هنا نفس الروتين
  • Hayatım alışıldık şekilde geçiyordu.
    كنت أمارس حياتِي، كالمعتاد
  • Alışılmış teşekkür yazıları.
    الإقرارات العادية
  • Basitti. Alışılmış. Ricalar.
    .كان سهلاً، كالمعتاد يتوّسل مع بعض الدموع
  • - Alışıldık olandan fazla değil.
    ليس بالشيء الغير طبيعي
  • Sadece alışıldık biri değilsin.
    لقد كُنتِ فحسب ليس كما إعتدت أن أراكِ