örnekler
Böbürleneni pohpohlamak huyum değildir.
لم يكن في نيتي ابدا ان اشجع تبجحه
Tamam ama o pohpohlamak olmuyor...
--حسنًا, إنه ليس مجرد مُسايرة, إنه
Pohpohlamak için söylemiyorum. Gerçekten yakışıklı birisin.
هذه ليست مجاملة لك انت رجل لطيف جداً
Bence çok hoş.Yani seni pohpohlamak değil amacım..inan bana..
أعتقد أنه أمر رائع أتيت بسلام
Egonuzu tatmin için, pohpohlamak için bir başka ünvan.
بتعبير اخر كى يتملقوك-
Bunları gerçekten pohpohlamak istiyorsan... ...hepsini evindeki partiye davet etmen gerekiyor.
اذا اردت فعلاً ان تنال منهم فعليك ان تدعوهم الى منزلك
Senin görevin korumak, pohpohlamak değil. Hiç bir siyasi endişesi olmadan konuşan birisin.
واجبك أن تحمي لا أن تنافق- هذا رأي من لا تعنيه السياسه-
Yemin ederim, burada yaptığımız işi düşünüyorum da... ...tek yapman gereken ellerini sıkıp onları pohpohlamak...
أقسم، عندما أفكر بما نحاول عمله هنا وكل ما تعمله هو أن تمسك يدينا وتحافظ على توازنها..
Kalıp sizi pohpohlamak isterdim ama Katie'nin ailesine ameliyat gerektiğini anlatmam gerekiyor.
, يمكنني البقاء و نتعانق لكن عليّ أن أخبر والدي (كايتي) أنها ستخضع لعملية جراحية
Halkın kin ve garezini çekmeye çalışmak, bence... ...sevgilerini kazanmak için onları pohpohlamak kadar kötü.
عليه أن يسعى من أجل محبة الناس و عليه مدحهم لكي يكسب رضاهم