Examples
Ama bu benim, beyaz küçük bir çocuğu bogulmaktan kurtarmama engel olmadı.
عمل ذلك يمنعني من توفير هذا النحيل طفل أبيض نوعا ما من الضرب في الأمواج؟
Gerçekten Musa'ya söyle vahyettik: 'Kullarimla geceleyin yürü (Misir'dan çik) de (asâni vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artik firavun tarafindan) yetisilmekten korkmazsin ve (bogulmaktan) endise de etmezsin.'
ولقد أوحينا إلى موسى أن أسر بعبادي فاضرب لهم طريقا في البحر يبسا لا تخاف دركا ولا تخشى
Nasralı şarlatan, insanlıga ne teklifedebilirsin ? şaşırmış kadının seni kusma saati geldiginde sen hiç birşey yapmamış olacaksın ama tufanda bogulmak üzere olan adamın dindarlık taslamalarıda birşeye yaramayacak gençlerin çocuksu akıllarını günah dogmalarıyla bir işe yaramaz hale getirdin ve şimdi onlara beni öldürerek cennete bir yer vaad... ediyorsun.
أيها الدجال النصرانى ماذا أمكنك تقديمه للبشريه ؟ منذ الساعه التى تقيأت فيها فصاعدا منذ الثغره المزعجه للمرأه أنت لم تفعل شيئا لكنك حجبت الأنسان عن تحقيق رغباته