غَابَ {[ِ غَيْبًا]}
Examples
Halkımızı yok olmaktan solucanarmalısınız.
عليك حماية شعبنا من الإنقراض
Tamamen yok olmak.
منتهية بالكامل
Yoğun olmak istemeyeceksin.
لا تريد التسرع
Tek çareniz yok olmak.
خياركَ الوحيد هو أَنْ تختفي.
Mesele yoğun olmak değil.
أن تكون مشغولاً ليست مشكلة
Balık... ...yok olmak üzere.
السمكه في طريقها للإختفاء
Yok olmak mı?
أعلم أن الأمر يبدو سيئاً ولكنني فقط كنت أحاول الهروب منهم
Yok olmak istiyorum.
اريد ان ابتعد عن الانظار
Artık Müslümanlar yok olmaktan korkmuyorlardı.
ولحظة أن أحس المسلمون بأنهم أصبحوا غير مهددين نهائيا بالإبادة
Yok olmak mı? Hadi, Jacko.
ننمسح ؟ هيا , جاك