Examples
Mezat başlamış bile.
لقد بدأ للتو
Mülkiyetinizdeki herşey mezatla satılacak.
كل احتياجاتك الشخصيه لن تكون في المزاد مع ممتلكاتك.
- Mezattaki sunucu. - Gerald Jameson.
، إنه مدير الحفل في المزاد - . (جيرالد جايمسن) -
- Mezat. - Öyle mi? Kimden istedin?
المزاد - اجل؟ لمن اهتديت؟
Bu hafta at mezatına gitmiştim.
.لقد ذهبت إلى مزاد الخيل هذا الأسبوع
- Mezat. - Öyle mi? Kimden istedin?
المزاد - اجل؟ لمن اهتديت؟
Seyyahlar bunları hükümet mezatından alıyorlar.
المؤسسات التجارية تلتقطها رخيصة في المزادات الحكومية
Mezat mı? Neden bahsediyorsun sen?
مذاد? ما الذي تتحدث عنه?
Bak, mezat iki hafta sonra.
اسمع، المزاد بعد إسبوعين
Mezat taşında bile "Paranı ödeyeceğim" yazacak.
"سأسدد لك" يجب أن يكتبوها على شاهد قبرك