Examples
Sanırım siyahımsıydı.
أعتقد أن لونها كان مائل للسواد
O pencereden... ...ilk defa bir palmiye görmüştüm, iki metre yoktu aramızda... ...ama dalları siyahımsıydı.
خلال هذه النافذة رأيت أول شجرة نخيل ليست على بعد ستة أقدام ولكن النخلة كانت سوداء في جذوعها
Sonraki gün geldiğimde, doktor tişörtümü kaldırdı... ...ve sırtım yağlı, küflü... ...siyahımsı yeşil bir puf marshmallow gibiydi.
ليعرف من أي حساسية كُنت أشتكي بالضبط و عند حضوري في اليوم التالي قام الدكتور برفع قميصي و كان ظهري دهنياً متعفناً أخضر مُسود , منتفخ كـ المارشملوز