رَجَا {[رِجَاء]}
Examples
-Gitmenizi rica etmek durumundayım.
ـ أنت مغفل ـ أنا مضطر أن أطلب منك الرحيل
İçmemenizi rica etmek zorundayım.
سأطلب منك ألا .. تشربيه
Sizden rica etmek zorundayım...
سوف استفسر لك عن
Birşey rica etmek için gelmiştim
أنه الكثير لأطلبه والآن و أن هنا..
Orada durmanızı rica etmek zorundayım.
سيدى على أن أطلب منك أن تلازم مكانك
Birşey rica etmek için gelmiştim
إنه الكثير لأطلبه والآن و أنا هنا
O zamana kadar, rütbelerini rica etmek zorundayım.
وحتي هذه اللحظة يجب ان اسألك عنك ؟
Gerçekten üzgünüm, ama gitmenizi rica etmek zorundayım.
لكن انا سوف أطلب منك المغادرة.
Tüm yapman gereken rica etmekti, Brian.
كل ما كان عليك فعله هو (أن تطلب ذلك (برايان
Tam bir sessizlik rica etmek zorundayım.
احتاج الى الصمت التام