Examples
Okyanusa... Fırlatmak?
وممكن من الحماقة أن نلقيه بالمحيط
Fırlatmak için yaşıyorum.
" أعيش لـ " فريسبي غولف أرشدها مع ذلك
Füzeyi fırlatmak için hazırlanın.
جهز لإطلاق صاروخ الاختبار
Meyve fırlatmak mı?
رمي الثمار؟
Hayır, "fırlatmak" fazla olur.
كلاّ "القذف" كلمة قويّة جداً
Sen Kokarca'yı uzağa fırlatmak.
كنت كيتشوم الظربان وحتى squar.
Bilirsin, fırlatmaktan hoşlanır.
إنه يحب إرسالها لمحل التنظيف.
Bunları fırlatmak için kullanabiliriz.
يمكننا استخدام هذه كقاذفات
- O füzeyi fırlatmak zorundasın.
يجب أن تطلق تلك الصواريخ لا أستطيع
Dostum, pizza fırlatmak kolaydır.
صاحبي، القذف سيكون سهلا