Examples
Doğruyu bulmak sadece bunun yarısı.
ليلي ، أعلم أنك خائفة من أن الحقيقة سوف تخرب كل شيء
Doğruyu bulmak. "Karar"ın anlamı budur.
الحقيقة، هذا ما يعنيه قراركم
Doğrusunu bulmak için bir sürü mağaza dolaştım.
الى ثلاث مخازن لايجاد واحدة جميلة
Doğruyu bulmak için yardımınıza ihtiyacım var
أحتاج إلى مساعدتك لإيجاد الحقيقة
Bir şeyler hakkında doğruları bulmak zorundayım.
أريد معرفة الحقيقة حيال أمر ما
Doğruyu bulmak. “Karar”ın anlamı budur.
الحقيقة، هذا ما يعنيه قراركم
...doğru arabayı bulmak...
إلى حيث تريد
Doğru hatunu bulmak gerek
نحن بحاجة للعثور على الصحيح فتاة، ودمر لك.
Olay doğru kolu bulmak değil, Doğru sırayı bulmak.
بالواقع , الامر ليس بخصوص المقبض الصحيح لكن النظام الصحيح للمقابض
Yeri bulmak için doğru haritayı bulmak zorundayız.
يجب أن نجد الخريطة المناسبة حتى نعرف الموقع