غَسَّلَ {[غَسْلاً]}
Examples
Kirli çamaşırlarını yıkamak mı?
.تقومين بتنظيف مغسلته القذرة
Çamaşır yıkamak da.
رحلة إلى الغسيل
Çamaşır yıkamak, hoşuna gitmişe benziyor.
يبدو أنه أحب غسل الملابس
Çamaşır yıkamak rezil bir iş.
الغسيل مقرف
Belki de çamaşırlarını yıkamak için geliyordur.
.ربما اتي الى البيت ليغسل ملابسه
Siz sürtüklerden hanginiz bugün çamaşırlarımı yıkamak ister?
من منكما ايها العاهرتين يريد غسل ملابسي الليله ؟
Çamaşır. Yıkamak mı istiyorsun? Al, çamaşırlarımı yıka.
الغسيل, ألا تريد غسيل الملابس؟ .خذ, أغسل ملابس من أجلي
Delilerin çamaşırlarını yıkamak bu kadını gözlerinden etti.
نقع شراشف المجانين كلّف هذه إلمرأة بصرها
Elbette. Tatildeyken özlediğim tek şey çamaşır yıkamak.
بالطبع .. فما يفتقده المرء في الإجازة هو الغسيل
- Ve çamaşırlarımızı yıkamaktan. - Ve bize çorba yapmaktan.
. وتغسل ملابسنا ومن هذه الأشياء - . وتعد لنا الشوربة -