Examples
Savaşlar, bağnazlık, televangelizm.
الحروب ,تعصب
Emin misin? Bağnazlık etmeyin.
- أنت متأكّد حول ذلك؟ - أوه، لا يَكُونُ مثل هذا الشخص المملِ الكبير السنِ.
Bağnazlık ve ön yargıdır.
إنها عنصرية
Bana bağnazlık konusunda esalı bir ders verdi..
لقد علمنى درسا عميق عن التعصب
Bağnazlık bir şeyler eklediğimizde sıkıcı oluyor.
التعصب الأعمى ممل عندما تضيف أمورا معدلة
Anti-Müslüman bağnazlığı için bir kampanya.
حملة ضدد العنصرية إتجاه المسلمين
Anti-Müslüman bağnazlığı kampanyası ve kriz idare--
هو ضد حملة التعصب الاسلامي ...وأنا رجل الأزمة
Cerrahi ellere saldırıda bulunmak, bağnazlığın son haddidir.
التّهجّم على الجراحات التجميلية هو الملاذ الأخير للمتعصّب
Ancak... ...ancak siz... ...kör fanatizmin ve bağnazlığın canlı bir örneğisiniz.
على أيه حال جسدت في عهدك التعصب ومحاباة الاقارب بشكل أعمى
Siz, kör bağnazlık ve adam kayırmanın canlı örneğisiniz.
جسدت في عهدك التعصب ومحاباة الاقارب بشكل أعمى