Examples
Kendisini değil, şirketi küçültmekle.
ليس طرده شخصياً لكن هل يخشى المسألة نفسها؟
Banks televizyonu küçültmek istiyor.
يريد (بانكس) هنا تصغير التلفزيون
Ölçeği küçültmek, hayatı basitleştirmek.
التواضع و التوق لحياة أكثر بساطة
Ne? Memeleri küçültmek mi?
ماذا ؟ جعل صدرك أصغر
Ne? Memeleri küçültmek mi?
ماذا؟ عملية تصغير الثدي؟
Boylarını küçültmek için Cyrez'le anlaşmışlardı.
...سيزر كانت متعاقدة مع البحرية لتصغير حجمهم
Oyunun amacı beni kendinden daha çok küçültmekti.
...كانت تلك اللعبة ... أن يجعلني أبدو أقل منه شأنًا
Ve mesele sadece küçültmek değil. Baştan şekillendiriyorlar.
وليس فقط تصغيرهم يعيد تشكيلهم بالكامل
Ve mesele sadece küçültmek değil. Baştan şekillendiriyorlar.
بالاضافة الى انها ليست عملية تصغير انها عملية اعادة تشكيل بالكامل
Burada çalışmak için kendimi küçültmek zorundayım.
يجب أن أصغّر نفسي .لأعمل هنا