Examples
Bu yaşta bu bitkinlik.
متعب بالنسبة لشاب
Bitkinliğimden faydalanıyorsun, ha.
تحاول القبض على الفائز؟
Bitkinlikten de ölebilirsin.
حسنا ربما تموت من الإرهاق
Halsizlik ve bitkinlik çekiyorum.
إنّني أعاني من التعب والوهن
Fiziksel bitkinlik, nöbet geçirme...
...الإرهاق، نوبات صرع
Savaşın bitkinliği tabii.
أعياء القتال بالتأكيد
Geri çekilmenin verdiği bitkinlik.
أعياء التراجع
Bitkinlik veya kilo artışı yok.
لا إجهاد ولا زيادة بالوزن
Bu bitkinlik triplerinden bıktım usandım.
لقد سئمت من تصرفاتكِ المتعبه
Hastalık anlaşılan beraberinde bitkinlik getirdi.
المرض أنهكه تماماً