Examples
- Abby, ne yapıyorsun? - Randıman Gibbs.
آبي)، ما الذي تفعلينه؟) - .(الفعالية يا (غيبز -
-Neden? -Çünkü tam randımana engel oluyor.
- لماذا لا ؟ -لأنها تعوق الفاعليه القصوى
Tümamiral Kirkland, Pentagon'da yenilikçi randıman programları yapmış.
نائب العميد (كيركلاند) له الفضل في عدة .برامج مبتكرة ناجحة في البنتاغون
Bu silah tam randıman ile kullanılmıyor.
السلاح لم يُستخدم بكامل قدرته
Randımanı son kullandığımızdan iki kat daha fazla.
مجالها مضاعف لحجم الأداة التي .استخدمناها بالأمس
Herkesin randımanı zaman zaman düşer ama seninki fazla uzun sürdü.
كلنا لدينا هفوات .. لكنك على حق لتهرب لمصلحتك
Şuraya bakın. Tam randıman çalışan bilim kovboylarına bakın.
أنظروا هنا هؤلاء العمال الجاهدون
Özetlemek gerekirse: ..."Randıman, Sürdürülebilirlik... ...ve Saklama ekonomik sistemimizin düşmanlarıdır."
.هو غير فعال بشكل واضح، نسبة للسوق التجاري :بعبارة أخرى الكفاءة، الإستدامة،"
Özetlemek gerekirse: ..."Randıman, Sürdürülebilirlik... ...ve Saklama ekonomik sistemimizin düşmanlarıdır."
.هو غير فعال بشكل واضح، نسبة للسوق التجاري :بعبارة أخرى الكفاءة، الإستدامة،"
Sen bilmem ama ben kocamın eski sevgilisine... ...kibar davrandım mı diye düşünürken tam randımanla çalışamam.
لا أستطيع أن أعمل جيداً وأنا أتساءل كيف أكون مهذبة كفاية تجاه صديقة زوجي السابقة